İnsanoğlu yapısı gereği çevresini sorgular ve gözlemler fakat ne zaman ki tasarlamaya başlar işte o an itibariyle sanat, bilim ve teknoloji gelişir. Tasarım yaklaşımları, süreçleri ve sistemleri içine alan çok geniş bir kavram aslında; onu tarih boyunca takip etmeye çalıştığımızda karşımıza genellikle şu eğilim çıkar: önceleri doğal koşullara göre şekillenen tasarımların bir noktadan sonra yaşam kurguları ve stratejilere göre oluşturulduğu. İnsan tasarımlarının merkezine kendini koyunca doğal gelişim zincirini kırmıştır.
Zincir bir kez kırılınca doğadan hızla uzaklaşılmış ve önceleri faydalanma ve esinlenme düzeyindeki insan doğa ilişkisi tüketme seviyesine gelmiştir. Bu artık her iki taraf içinde geçerlidir; İnsan tasarlarken kendi cinsi dahil olmak üzere çevresini tüketme katsayısını arttırmış, çevre koşulları da insan yaşamını gittikçe zorlaştıran tükenmeler yaşarken felaketler oluşturmaya devam etmiştir.
Çevre sorunlarının artık gündemimizin ilk maddelerinden biri haline geldiği bu günlerde doğadan uzaklaşarak kaybettiklerimizi gözden geçirmeliyiz. Ve tabii ki bundan sonra “tasarlarken” ve “değişimi” yaratırken çevre ve yaşam döngüsü odaklı çok daha dikkatli davranmayı sorumluluk edinmeliyiz. Öbür türlü insanlığa çok büyük katkı sağladığımızı zannettiğimiz yenilikler bir süre sonra çok büyük zarar ve atıklara yol açabiliyor.
Ekosistemi düşünmek tasarımlarımızı ve yapısal projelerimizi doğal açılımlarla zenginleştirmek demek. Doğal açılımlar aslında doğa ve çevremizle ile en üst düzeyde uyumu yakalayabileceğimiz yaşam modelleridir. Yenilik için çoğu zaman harcanan yerel ve kültürel zenginlikler de bu çerçeveye girmektedir. Türkiye, zengin doğal ve kültürel kaynaklarının kullanımı konusunda hala çok plansız ve programsız hareket ediyor.
Artık tasarımın içine çevresel araştırma ve planlama sürecini dahil etmek zorundayız. Bu yaklaşımı öncelikle eğitim olmak üzere tüm kurum ve girişimlerin alışkanlık haline getirmesi gerekiyor.
Eko Tasarım Buluşması, Türkiye’de çevreci yaklaşımların tasarıma ve uygulamalara ne düzeyde yansıdığını göreceğimiz, tartışacağımız ve hatta bir yol haritası çıkarabileceğimiz bir kapsam ortaya koyuyor.
Zincir bir kez kırılınca doğadan hızla uzaklaşılmış ve önceleri faydalanma ve esinlenme düzeyindeki insan doğa ilişkisi tüketme seviyesine gelmiştir. Bu artık her iki taraf içinde geçerlidir; İnsan tasarlarken kendi cinsi dahil olmak üzere çevresini tüketme katsayısını arttırmış, çevre koşulları da insan yaşamını gittikçe zorlaştıran tükenmeler yaşarken felaketler oluşturmaya devam etmiştir.
Çevre sorunlarının artık gündemimizin ilk maddelerinden biri haline geldiği bu günlerde doğadan uzaklaşarak kaybettiklerimizi gözden geçirmeliyiz. Ve tabii ki bundan sonra “tasarlarken” ve “değişimi” yaratırken çevre ve yaşam döngüsü odaklı çok daha dikkatli davranmayı sorumluluk edinmeliyiz. Öbür türlü insanlığa çok büyük katkı sağladığımızı zannettiğimiz yenilikler bir süre sonra çok büyük zarar ve atıklara yol açabiliyor.
Ekosistemi düşünmek tasarımlarımızı ve yapısal projelerimizi doğal açılımlarla zenginleştirmek demek. Doğal açılımlar aslında doğa ve çevremizle ile en üst düzeyde uyumu yakalayabileceğimiz yaşam modelleridir. Yenilik için çoğu zaman harcanan yerel ve kültürel zenginlikler de bu çerçeveye girmektedir. Türkiye, zengin doğal ve kültürel kaynaklarının kullanımı konusunda hala çok plansız ve programsız hareket ediyor.
Artık tasarımın içine çevresel araştırma ve planlama sürecini dahil etmek zorundayız. Bu yaklaşımı öncelikle eğitim olmak üzere tüm kurum ve girişimlerin alışkanlık haline getirmesi gerekiyor.
Eko Tasarım Buluşması, Türkiye’de çevreci yaklaşımların tasarıma ve uygulamalara ne düzeyde yansıdığını göreceğimiz, tartışacağımız ve hatta bir yol haritası çıkarabileceğimiz bir kapsam ortaya koyuyor.
Amaç:
•Ülkemizin ekolojik tasarım alanında ne durumda olduğunu tespit etmek,
•Ve bilinci arttırmak.
•Ekolojik veya çevreci tasarımın ne anlama geldiğini en etkileşimli ve etkili şekilde anlatmak.
•Bu alanda öncü kurum ve girişimleri ortaya çıkarmak.
•Ulusal gelişim için çözüm önerileri ortaya koymak.
•İleride düzenlenmesi planlanan ekolojik tasarım fuarına zemin hazırlamak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder